Fildişi kulesinin haşmetli sakinleri
Üç kuruşluk nefsini azdıran azdırana.
Öyle bir bakışları var ki o gözlerinde
Altında gururunu ezdiren ezdirene.
Zinhar duyuramazsın ne etsen de sesini
Adama benzetirsin bakınca kimisini
Enaniyet putundan yaptığı gemisini
Kibir deryalarında yüzdüren yüzdürene.
Kiminin haberi yok yazdığı kitabından
Hava, su, taş incinir kırıcı hitabından
Ne olursa bir kalpte o sızarmış kabından
İçindeki çirkefi sızdıran sızdırana.
Kirlenir yer ve sema, uçsuz deniz ve kıyı
Azıcık direnirsen çok severler kavgayı
İki gözlü, ağızlı, burnu kalkık kafayı
Akıl diye başında gezdiren gezdirene.
Hele bir düşmeyegör şefkatli ellerine
Defe koyup çalarlar gön davulun yerine
Kara kaplı efsunlu ekabir defterine
Kendini üstat diye yazdıran yazdırana.
El pençe divan ister vaziyet hazır ol’da
Çamur siyasetini yürütür sağda solda
Kökü edepten gelen bu ince ruhlu yolda
İtibar façasını çizdiren çizdirene.
Densizlik ediverip bir istek göndererek
Korkup profiline resim eklemeyerek
Üstüne üstlük bir de cevabını vererek
Haşmetliyi dehşetle kızdıran kızdırana.
Edipler meclisinde dost bulmaya çalışan
Usulca bir köşeye kıvrılmaya çalışan
Karınca kararınca yol almaya çalışan
Bu garibi canından bezdiren bezdirene.