Sineği dev eder çokça abartır
Bol kepçe yalanı, atar avcılar.
Sert sözleri bile içten kabartır
Birden kırk yalanı, yutar avcılar.
Yüz metrelik yolu bir yıl giderler
Bir asırlık ömrü bir gün ederler
Yanında tanıyan yoksa yederler
Palavrayı atar, tutar avcılar.
Yalan sözü doğru gibi söylerler
Arada sırada destek haylarlar
Dinleyeni ağzı açık eylerler
Kadavraya kurşun sıkar avcılar
Serçeyi avlasa kaz görür gözde
Sanırsın yalan yok dediği sözde
Kuruda gider, kar vardı der dizde
Av görür sipere yatar avcılar.
Dedikoduda ön safta koşarlar
Dinledikçe konu bulur coşarlar
Bazen kurumuş söz açıp deşerler
Seyirciyi cenge katar avcılar.
Aslı yok yaylada giderler ava
Meraklı vatandaş gelirler tava
Dik yamaçlı dağı söylerler ova
Arkadaşı ucuz satar avcılar.
Bazen boşa sıkar domdom kurşunu
Laf ebeliğinin görür kursunu
Kendini vururlar duyar tersini
Dursunî söyleme, beter avcılar.