Çıkdun elden n’idelüm ansızun eyvâh pisi
Yandun ölüm odına derd ile nâgâh pisi
Hasretâ şîr-i ecel buldı sana râh pisi
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Kanı ol bebr bakışlu kanı ol şîr-i zeman
Kanı ol virmeyen arslan ile kaplâna emân
Kanı ol oldugı evde komıyan hîç sıçan
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Katı lâg-bâz idi gâyetde eyü kişiyidi
Gökde uçan kuşı avlamag anun işiyidi
Yidügi çörek idi dibleyidi pişiyidi
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Serçe dutar gibi dutardı tavukla kazı
Kendü akrânı gibi şîr ile iderdi bâzî
Niçe kâfir sıçan öldürmiş idi ol gâzî
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Gâh tesbîh geçürürdi gehî banlar idi
Ahiret korkusını bilür idi anlar idi
Bû Alî görse zekâsını anun tanlar idi
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Ağlamakdan ana gözsiz sepel oldı a’mâ
Kıldı maymûn tenini kanlu yaşı kızıl ala
Kurd u dilkü tağa düşdiler oluban şeydâ
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Şîr-i merd idi bahâdurdı yavuz gürbeyidi
Yaşlu sanman anı genc idi katı körpeyidi
Bıyıgı kıllarınun her biri bir harbeyidi
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Cenge basar idi kasd idicek şîr-i neri
Pençesile dutar atar idi evrânı beri
Hîç kaçırmazdı yitişüp dutardı keleri
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Hûb-âvâz ile ol şâm u seher mavlar idi
Sansarı hîç mecâl itmez idi avlar idi
Ana öykünmez idi şîr abes güvler idi
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Görse boğardı barağı kovar idi çakalı
Yolar idi eline girse keçinün sakalı
Her ögünde yir idi keklik ile boz bakalı
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Derisi kâkum u semmûr u vaşakdan yeg idi
Râst idi hüsni gibi hulkı dahı gökçek idi
Kedi sanman anı ol bir ala gözli beg idi
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Her seher kalkar elini yüzini yur idi ol
Katı pâk idi vü her vech ile maúmûr idi ol
Kimse bilmezdi anun kadrini bir nûr idi ol
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Degme gûyendeye yoğ idi anun âvâzı
Zühre işitse sadâsın bırakurdı sâzı
Hîç sevmezdi ne sûfîyi vü ne gammâzı
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Rûhı şâd ola ki incitmez idi kimseneyi
Ne gönindeki biti ne kulağında keneyi
Paşa ile başı hoş idi severdi teneyi
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Anrasa heybet ile inler idi kevn ü mekân
Mavlasa sît ü sadâsıle dolar idi cihân
Defterin dürdi anun bu devrân-ı zemân
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Katı nuhsind idi dilkü gibi çok yaşlu idi
Kurd ile hasm idi kaplan ile savaşlu idi
Serv-kadd idi ala gözlü kara kaşlu idi
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Sever idüm ben anı cân ile mahbûb gibi
Her gice koyar idüm koynuma bir hûb gibi
Pâk iderdi ev için kuyruğı cârûb gibi
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Kurtarurdı yılan ağzına düşen kurbağayı
Yuvalardı sıçan oynar gibi kaplumbağayı
Taşağı kılına saymaz idi diz-dâr ağayı
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Kâmil idi hem edeblü idi hem uslu idi
Akil idi eyü soy idi kişi aslu idi
Receb ayıdı vefât itdüği güz faslı idi
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Ey Me’âlî anun öldüğini kim ağlamaya
Acıyup hasret ile cânını kim dağlamaya
Cûş idüp kanlı yaşı seyl oluban çağlamaya
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi
Şimdiden gerü sıçan duta bütün dünyâyı
Kemüre hegbeyi çuvalı dele torvayı
İnlede yohsulı vü yohsul ide hem bayı
N’idelüm âh pisi n’eyleyelüm vâh pisi