Garibanın icra gelir
Kırılmış mezar taşına
Dertler düğüm düğüm olur
Kan karışır gözyaşına
Çoğu gün aç susuz gezer
Gelen üzer, giden üzer
Gayri hayatından bezer
Zehir doğranır aşına
Bardağı var, çayı noksan
Ok’u olsa, yayı noksan
Umutlardan payı noksan
Neler gelmez ki başına
Giyinince karaları
Köz köz olur yaraları
Göğe değer naraları
Kirpiği değer kaşına
Bahçesine bahar gelmez
Bahtı kara, yüzü gülmez
Ölmek istese de ölmez
Zemheri tüner kışına
Suya gitse çeşme kurur
Kör taş atsa ona vurur
Tohum ekse yerde çürür
Bu durum gitmez hoşuna
Tükenmez çektiği çile
Gözyaşları döner sele
Dikenden varamaz güle
Düş kurar boşu boşuna
Selâm verir, alan olmaz
Kapısını çalan olmaz
Sözlerinde yalan olmaz
Avcı dadanır kuşuna
Yuvası yok, eşi yoktur
Kurusu yok, yaşı yoktur
Bir öğünlük aşı yoktur
Kâbuslar çöker düşüne