Bu nasıl sarsıntı, nasıl zelzele
Duvar sağlamsa da sıvalar bozuk
Kimin eli kimin cebinde hele
Evler sağlam amma yuvalar bozuk
Ar damarı olmuş kırık fay hattı
Satılmış iffeti ucuza sattı
Beş evlat atayı sokağa attı
Hamur taze lakin mayalar bozuk
Sanırsın bulunmaz bir Hint kumaşı
Kirpikleri takma çizilmiş kaşı
Burunlar kalkıktır, porselen dişi
Çehreler ay gibi hayâlar bozuk
Bilge hem çok okur hem de çok gezer
Dürüstün karnı aç hırsız tok gezer
Edebin gözü kör şehvet sak gezer
Niyet arıttım der gayeler bozuk.
Aşk bir çağlayandı kalpte akardı
Dokunulmazlığı vardı yakardı
Ağırdı darası ömür çekerdi
Şimdiki aşklarda payeler bozuk
Hürmüz yedi değil yetmiş kocalı
Aşk tek hece değil birçok heceli
Yenler artık kırık koldan geçeli
Hayaller, arzular rüyalar bozuk
Gönül çeşmesinden zehir akıyor
Acıdır değdiği yeri yakıyor
Diller kara yılan olmuş sokuyor
Kalplerdeki sahte ziyalar bozuk
Kalmadı Nurgül’ü güven bir kula
Yetişmiyor insan gitse okula
Aldanma kıyıda renkli çakıla
Dibinden aşınan kayalar bozuk