Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
Bir dağ varmış yüksekçe başı duman içinde,
Derdi volkan kızılı yanar yaman içinde,
En sadık sırdaşları yedi cüceler imiş,
Kaf Dağı’nın devleri onda geceler imiş.
Pireler berber iken develer tellal iken
Keloğlan prensese oldukça meyyal iken
Nükhet’in tek rakibi Ajda’yla Seyyal iken
Haramiler bu dağda rol çalarmış devlerden,
Her sabah süt kokusu yükselirmiş evlerden.
Ninemin beşiğini sallarken tıngır mıngır,
Dedem de çıkan sese oynarmış şıngır şıngır.
Cûşa gelir kayalar titrermiş zıngır zıngır.
Akıl Baba bağırmış “Açılsın susam!” demiş,
Şu gönlümün koynunda yatsam uyusam, demiş.
Babam beşikten düşmüş, anam eşikten düşmüş,
Yorgan yastığa küsmüş, uyku döşekten düşmüş,
Yalanın kuyruğunda, gerçek keşikten düşmüş,
Cinler cirit oynamış, kesik başlar hortlamış,
Keçiler inat etmiş, boz tekeler zortlamış.
Masal bu ya bu dağda kurt koyuna katılmış,
Kırk gün cümbüş kurulmuş, kırk gün göbek atılmış,
Sen koyun ol, denince kurdun kaşı çatılmış,
Ayılar dayı olmuş, yılanlar güzel örnek…
Çıyanlar bayram etmiş, çakallar düğün dernek…
Yeni yetme Pinokyo dik burnunu kaşırmış,
Elik keçi izinden su içince hapşırmış,
Bir mahlas araklamış destanında tapşırmış.
Dersen ki hadi canım, daha neler, yok artık;
Biraz akıl vereyim, al kafana sok artık.
Tırıs gitmiş Gretel Hansel’e gelirken vız,
Örümcek Ormanı’nda Kırmızı Başlıklı Kız.
Kelile çok mızıkçı, Dimne ondan da mızmız
Binbir gece çalışıp feyizi onarmışlar,
Bay Zukerberg’e inat ‘book’unu çıkarmışlar.
GDO’lu arpayı siyez buğday sanırmış,
Arpası biten eşek ta ilk çağdan anırmış.
Şeyhî merhum bu sesi nerde olsa tanırmış.
Konuşan kuşlarını Attar bu’nla beslemiş,
Dağın eteklerinden Gülşehri’yi seslemiş.
Kalyanamkara ile Papamkara uz gitmiş,
Apollo ay’ı öpmüş, uzaya Soyuz gitmiş,
Çobana kaval gitmiş, koyunlara tuz gitmiş…
Bu dağın heybesinden umut çalmış şakiler,
Ne güzel şairsiniz Yavuz, Bülent, Bakiler.
Havalar bozuk gitti muradımız ermedi,
Kerevette yer yoktu, hamlar da yer vermedi,
Doğrulara ok verdim, eğriye yay germedi…
Perdenin arkasında en temizin kir işi,
Babama güvenmiştim erken kırdı kirişi…
Billur Köşk’te toplanmış masalların tahiri,
Eflatun renkli güney cem etmenin mahiri.
Derunisi, zahiri, velhasılı, ahiri;
Gökten gezegen düşsün kötülerin başına,
Dağımızı sevmeyen köyümüzden taşına.