Ey vefâsız meskenet, ey derde dert katan felek
Izdırâptan başka bir zevk vermeyen zindân felek
Gönlü bin aşktan usanmış lâl eden mecnûn gibi
Döndürüp dursun belâlar düşsün ay katran felek
Ay ki, biz uğrunda yandık hem yakıp bin şems ve arz
Hem bulandık âb-ı aşkla rengi tam safran felek
Hep karanlık, hep elemler verdin ah gündüz bile
Yâda değilmiş; banaymış garazın, tafran felek
Yaş döküp gündüz gece ben ağlamaktan derbeder
Zulme dost, sevdâya düşman, devlete yârân felek
Nerede bir ehl-i dâvâ varsa verirsin belâ
Ol derin devlet gibi şeytâna pek hayrân felek
Gelse hanlar, kahramanlar baş idemez fend ile
Ummadık tezgâhları hep döndüren devrân felek
Verdiler yıllarca emek, ehl-i dâvâ kanmadı
Süflî, sırtından geçinip durdu, ne hicrân felek
Çark-ı bî-sâfâ edip pervâne gönlüm ardına
Şehsuvâr der, gölgeler ki bahtına seyrân felek