Dedim yoktur mızrabım yâr tırnağın kes getir
Dedi al kâkülümün her telinden ses getir
Dedim sen yola çıksan nere olur menzilin
Dedi sana gelirim ne söyler senin dilin
Dedim sıkıca bağla çözülür iliklerin
Dedi açıkça söyle nicedir sevdiklerin
Dedim sür kınaları gönder bana mendilin
Dedi ben olacağım telli duvaklı gelin
Dedim rüzgârda gezme dağılır beliklerin
Dedi bahar mı geldi uçar üveyiklerin
Dedim biraz alıngan baldan tatlı dilliyim
Dedi duy sözlerimi ben sana meyilliyim
Dedim buralar serin üşütürsün sevdiğim
Dedi üşütmez beni sana yanan yüreğim
Dedim şu gözlerini kim için sürmeledin
Dedi sen kimin için koyun oldun meledin
Dedim susadım su içem dudak çukurundan
Dedi kandırma beni demin içtin kurundan
Dedim topla bohçanı kavuşalım bu akşam
Dedi pınar başından savuşalım bu akşam
Dedim çare ol şu Kemahlının kasvetine
Dedi müjdem var beni yazdılar kısmetin