FANİ EFENDİ

Şu karşıki komşu Fani Efendi,
Galiba dünyaya küsmüş gidiyor.
Hemen her işini yapardı kendi,
Eleği duvara asmış gidiyor.
 
Sohbeti paradan, maldan açardı,
Fakirin yanından derhal, kaçardı.
Avantaya kanatlanır uçardı,
Bütün irtibatı kesmiş, gidiyor.
 
Nice gönül yıktı, nice kalp kırdı.
Hayır hasenatı kendince sırdı.
Düne kadar bülbül gibi şakırdı;
Bir anda tutulmuş, susmuş, gidiyor.
 
Derin bir “Oh!” çekti kimi üzdüyse,
Orda sabahladı, nerde sızdıysa,
Kime içerlendi, kime kızdıysa,
Ardına bakmadan basmış gidiyor.
 
Son vazife arkasından giderken
Kimi “Vakti...” dedi, kimisi “Erken...”
Şunu da yapayım, bunu da derken,
Selamı sabahı kesmiş gidiyor.
 
Omuzlar üstünde uçuyor gibi,
Virajlı yolladan geçiyor gibi,
Alacaklılardan kaçıyor gibi,
Bürünmüş, sarınmış, pısmış, gidiyor.
 
Bu yolun yolcusu asla çark etmez,
Mola vermez, eylenemez, park etmez.
Yaşı yetmiş, seksen, doksan fark etmez,
Şu dünyaya parmak basmış, gidiyor.
 
Bizlere hüsnüzan eylemek düşer,
Ardından iyi söz söylemek düşer,
Günah insan için, sonuçta beşer,
Parlamış, gürlemiş, esmiş gidiyor.
 
Fikret ders almazsan yazıklar olsun!
Unutma sen de bir zavallı kulsun.
Gayret et, defterin ecirle dolsun;
Desinler bileti kesmiş gidiyor!

 


Yorumlar - Yorum Yaz