Tacettin Şimşek: Ne zaman arasam Azerilerin meseli can derem can eşi derem. Seneler evvel doktora çalışmaları vesilesi ile kendisine bile zaman ayıramıyordu. Doktor oldu dediysem aklınıza ağrıyan yeriniz gelmesin. Gönlünüzü yanınızda taşıyorsanız ona bakabilir. Edebiyat dergilerinde fazla görünmez. Hece Taşları’nda ara sıra yazar. Bu arada Açıkkara için transfer görüşmeleri yaptığını duyduk. Dile mi takıldı, kile mi battı orasını bilmiyoruz ama akranları çoktan doçent oldu. Senenin on bir ayı Erzurum soğuklarına göğüs geriyor. Dershane ortağı mantığıyla haftada kaç saat derse girdiğini kendisi de bilmiyor.
Ahmet Yalçınkaya: Ara sıra şiirleriyle dergilerde görünse de ne zaman arasanız başka bir ülkede bulursunuz. Ayağının birini Konya’ya koymuş diğer ayağıyla da pergel gibi dünyanın çeşitli ülkelerinde geziniyor. Ne iş yapıyor, ziyaret, ticaret, sehayat hangisi derseniz onu da bilmiyorum. Bıldır bu zamandan biraz önce Konya’da tesedüfen kitap fuarında karşılaşmıştık. Geçenlerde yanlışlıkla aradığını söyledi. Ben de “İyi ki yanlışlıkla aradın.” dedim. Bundan sonra da yanlışlıkla bile olsa aradığında nerede olduğunu öğrendiğimde sizlere aycıca bilgi vereceğim.
Mehmet Aycı: Göndüz o kadar işin gücün arasında ne yazıyor ne okuyur bilen biri söylerse ben de size aktaracağım. Akşamları bir kıraathanede oyunla birlikte mavra kestiğini söyleyenler çoğunlukta. Kaçta yatar, kaçta uyanır, ne zaman deneme yazar, ne zaman şiir yazar kimse silmez. Kaç tane kitabı olduğunu kendisi de bilmiyordur muhtemelen. Sürahiden biraz küçük bir bardakla çay içiyor, sigaranın vızzığını kül tablasına koymadan yenisini tutuşturuyor. Bu arada dergileri de boş geçmiyor. Taşradan ziyaretine gelenlerle hatıra pozu vermeye de devam ediyor.
Hüseyin Burak Us: Uzun bir süre İzmit İstanbul dolaylarında çalıştıktan sonra Kahramanmaraş’a geri döndü. Bir ara fabrikada çalıştı. Kendi isteğiyle ayrıldıktan sonra eline geçen paraları yavaş yavaş yemeye başladı. Bir yandan uzun öykü yazıyor, bir yandan da yazıp yönettiği oyunları oynuyor. Sağ ve sol ön kapılarında “Çağın Tiyatrosu” etiketi yapıştırılı tüplü yürüyen, dağa tırmanacak kadar sağlam Renault Toros marka makam aracıyla dolaşıyor. Bazı okullarda drama dersleri veriyor. Bir özel okul sigortasını yatırırsa biraz rahatlayacağını ümit ediyoruz.
Arif Ay: Ben beni bildim bileli dünyada mülteci gibi yaşıyor. Edebiyat, Edep, Edebiyat Ortamı dergilerinden elini ayağını çekti. Bir yandan sağlık sorunlarıyla uğraşırken bir yandan da klas duruşunu bozmamak için mücadele ediyor. Adı E ile başlayan bir başka dergi çıkaracağını zannetmiyorum. Kendine kapanırken gönlümüze açılan yazı ve şiirlerini bekliyoruz.
Sadık Battal: Yaklaşık otuz yıl önce Van’da akademisyenliğe bulaşmıştı. Nerede yaşar, ne yazar ne okur, kiminle görüşür, kiminle küskün, hangi şehirde hangi üniversitede çalışır haberi olanlar olursa bizi de haberdar etmelerini rica ederiz.
Abdullah Harmancı: İki yıl içinde iki kere muhabbet etme imkanımız oldu. En son telefonla görüştüğümüzde Gaski Kitap Kulübü kurtları ile muhabbet ettiğini söyledi. Muhabbetten sonra rahmetli Mithat Enç’in Uzun Çarşının Uluları’ndan hayatta kalanlar belki vardır diyerek Gaziantep’in tarihi yerlerinde poz verdiğine şahit olduk. Dönüş yolunda yeni bir hikayeye başlayıp başlamadığını bilmiyoruz.Konya’da Mahalle Mektebi’nin akil kişileri arasında sayıldığını söyleyenler var.
Resul Tamgüç: Mürsel Sönmez’in kaptanlığını yaptığı Birnokta’da miçolukta “hücum açısı”, “kritik açı”, “taktik çap”, ”dümen dolabı” gibi eğitimlerini tamamladıktan sonra dümenin başına geçti. Bir yandan maişet peşinde koşuyor diğer yandan da her ay sefere çıkıyor. Yaklaşık beş yıl önce kısa bir yolculuk esnasında muhabbet eyledik. Bir daha yerin yüzünde nerede karşılaşacağımı bilmiyorum. Bildiğim daha çok içine yazdığı. Yönettiği dergide bile kendine yer vermeyecek kadar mütevazılık yaparak edebiyat gemisini gönül limanlarında gezdimeye devam ediyor
Mahmut Bıyıklı: TYB İstanbul şube başkanı olduğu günden beri siyasete kontenjandan girme talepleri yaptığı tahmin ediliyor. Ara sıra çeşitli etkinliklere ev sahipliği yaptığını dostlardan ve sosyal medyadan duyuyorduk ama yakın zamanda nerelere takıldığı, hangi gazetede yazdığı, kimlerle oturup kimlerle amuda kalktığı hususunda yeterli enformasyonumuz bulunmamaktadır. Muhtemelen boş zamanlarında şubenin sokağa bakan gölgelik yerinde bıyıklarını burarak geleceği ile ilgili fikir idmanları yapıyordur.