EMNİYET KEMERİ VAKASI

Beni bilen bilir. Öyle kuralcı falan değilimdir. Yanlış söyledim aslında. Kurallardan hoşlanmam diyecektim. Bakın, bunu söylerken kuralsızlığı savunmuyorum. Kurallar bence de olmalı. Yoksa düzen sağlanmaz. Tipik bir “Herkes kurallara uymalı, ben hariç.” mantığı.
Kural deyince mesela trafik kuralları. Kırmızı ışık önemli, yanınca durmalı. Ama uzun yolda, o hız limiti nedir Allah aşkına? Böyle deyip gazı kökleyince ne oluyor? Radara yakalanıyorsun. Al başına belayı! Hız limitini yüzde otuzdan az aşmışsan cezası ona göre. Yüzde otuzdan fazla aşmışsan ona göre. Vallahi evlat acısı gibi geliyor insana. Neyse konu o değil.
Konu şu: Hiç evirip çevirmeden söyleyeyim, kurallara uyum göstermede biraz zorlanıyorum. Biraz dediysem, bayağı zorlanıyorum aslında.
Söz gelişi şu emniyet kemeri… Taktım mı sanki boğuluyorum. Bir cendereye sıkışmışım da nefes alamıyorum sanki. Böyle olunca da ne yapıyorum, her Türk gibi kestirme bir yol buluyorum.
Bakın, tekrar söylüyorum, bu davranışımın doğru olduğunu asla savunmuyorum. Hatta bunun yanlış olduğunu da biliyorum ama ne yaparsın, huy işte…
Türk usulü çözüm ne peki? Söyletmeyin bana, herkes biliyor, emniyet kemerini arkadan takar, önüne oturursun. Gerçi bunu kemer takmadan yapanlar da var. Bir demir halka bu iş için yeterli. Eskiden bu tür çözümler yoktu, çünkü arabalar bu kadar akıllı değildi.
Akıllı evler, akıllı telefonlar derken, şimdi arabalar da akıllı. Emniyet kemerini takmayınca başlıyorlar ötmeye. Dıt dıııt dıt dıııt dıt dıııt! Kulak tırmalayan bir ses...
Diyelim ki kemer takmamakta inat ettin, bu defa daha yüksek sesle, dııııt, dıııııt, dııııt dııııt...
Yahu, tamam anladık, anladık da sana ne oluyor kardeşim? Takarım takmam, seni ne ilgilendirir?
Kazın ayağı öyle değil işte. İlle de kemeri taktıracak. Sıkıysa takma! Uyarı daha yüksek perdeden tekrarlanacak.
Dördüncü seviyede de direnir, kemeri takmamayı başarırsan içinden: “Çok da umrumdaydı! Ne hâlin varsa gör!” deyip susacak. Ama mesele o üç dakika direnebilmekte. Neme lazım, kemeri arkadan takınca araba zannediyor ki, saygıdeğer sürücüm emniyet kemerini takmış. Kandırılıyor ama farkında değil. Nasılmış, akıllım? Sen kiminle dans ediyorsun? Ne kadar akıllı olursan ol, karşında fişek gibi Türk zekâsı var. Ne diyordu Kaşgarlı Mahmut? “Tilki nice al (hile) bilse avcı anca yol bilir.” Aslında tam uymadı ama neyse…
Bugünlerde üç beş yedi dokuz denkleştirdik bir şeyler. Arabamızı da peşinat verip sıfır bir araba almaya niyetlendik. Allah başımızdan eksik etmesin; sağlıklı, hayırlı, huzurlu, uzun ömürler versin, babam da hatırı sayılır bir destek çıkınca şöyle bayağı akıllı cinsinden bir araba alalım dedik.
Gittik, baktık, test sürüşü yaptık, beğendik, pazarlığa oturduk, derken anlaştık. Arabayı verdik, yeni arabayı bir hafta sonra aldık. Direksiyonuna kurulduk. Bilmem, siz de sever misiniz, sıfır arabanın çok özel ve güzel bir kokusu vardır. O kokuya bayılırım ben.
Neyse, uzatmayayım. Arabayla ana yola çıktım. Tam o sırada ahenkli bir kadın sesi: “Lütfen emniyet kemerinizi takar mısınız?” deyiverdi.
Aman Allah’ım! “Emret, güzelim! Emniyet kemeri itin olur, al kapına bağla!” dedirtecek cinsten. Araba dediğin böyle olur. Ne öyle dıt dııııt, dıt dııııt, sonra dıııııt, dıııııt… Uyarı dediğin böyle olur. İçten içe araba üretiminde çağ atladık diye düşündüm. Böyle düşünmekten de çok mutlu oldum. İnsan gurur duyuyor, canım. Montaj falan ama sonuçta Türkiye’de üretilen bir araca biniyorsun. Olaya bir parça da milliyetçi açıdan bakmakta yarar var. Şimdi birileri kalkıp: “Yahu yine mi şovenizm?” diyebilir. Desin. O beni bağlamaz.
Az sonra yine aynı uyarı: “Lütfen emniyet kemerinizi takar mısınız?”
Tamam, bacı, emrin olur, takarım, senin gül hatırın için bütün emniyet kemerlerini takarım ama takmasam ne yapacaksın çok merak ediyorum. O yüzden izninle takmayacağım. Hadi bakalım!
Biraz sonra, ses ve üslup azıcık sertleşti: “Emniyet kemerini tak!”
Bacım kızdı sanki. Eyvallah! Takalım, ama gerçekten bir sonraki aşamayı görmek istiyorum. Hani “lütfen”li başladık, “tak” emir kipine vardık, sonrası nasıl gelecek, gerçekten merak ediyorum.
Az sonra bir daha: “Emniyet kemerini tak!” uyarısı.
Başka emriniz var mı hanımefendi? Şimdi ben, antifeminist oluşuyla övünen adam bir kadından emir mi alacağım? Almam kardeşim.
Bir kez daha aynı uyarı… Boşuna! Takmıyorum, takmayacağım. Elinden geleni ardına koyma! Fakat laf aramızda devamını bekliyorum. Hangi uyarı gelecek? Çok geçmeden onu da duydum. Hay duymaz olsaydım!
Ben, hanımefendinin bir sonraki aşamada daha ne kadar öfkelenebileceğini ve bunu nasıl bir ses tonuyla bana iletebileceğini düşünürken kalın ve kaba bir erkek sesi yükseldi arabadan: “Taksana lan!” diye basbayağı bağırıyor adam. Bu ne şimdi?
Elim gayriihtiyari kemere gitti. Tam sağ elimle kemeri kavramış çekmek üzereyken: “Bir dakika yahu!” dedim kendi kendime. Kim oluyor bu mekanik kişi? Ben ondan mı emir alacağım? Hangi hakla bana böyle bağırabiliyor? Ben de aynı sertlikte cevap veririm:
-“Takmıyorum lan! Var mı bir diyeceğin?”
Cevap bekliyorum. Az sonra tekrar:
-“Taksana lan!” demesin mi?
-“Takmıyorum lan!” diye bağırdım ben de.
-“Taksana lan!”
-“Takmıyorum lan!” restleşmesi iki kez daha tekrarlandı.
Ya herrü ye merrü! Geri adım atmak yok. Akıllı makıllı da olsa bir araba karşısında yenilgiyi kabul edecek adam değilim ben.
Hanımefendiye pabuç bırakmadım, böyle kaba saba bir adam karşısında mı pes diyeceğim? Demem.
Az sonra ıslık gibi bir ses: “Canın cehenneme!”
Haydaaa! Senin canın cehenneme! O nasıl laf? Bir emniyet kemeri takmadım diye beni cehenneme gönderen şom ağızlı makineye bak!
Az sonra bir daha aynı ıslık: “Canın cehenneme!”
Yok arkadaş, bu kadarına dayanamam. Bir karar vermeliyim. Hemen, şimdi, derhal! Derhal U dönüşü yapıp aracı aldığım yere döndüm.
“Bakın,” dedim, “ya bu emniyet kemeri uyarısını susturun ya da arabayı geri alın. Beni cehenneme postalayan araba istemiyorum. “Dıt dıt”tan şikâyetçiydim. Şimdi hangi şiddette olursa olsun “dıt dıt dıt”a razıyım.”
O gün arabayı iade ettim.
Şimdi daha az akıllı bir arabayla daha mutlu bir hayat sürüyorum. Laf aramızda, kulağımda “Canın cehenneme!” lafı çınladığı zamanlar emniyet kemerini de takıyorum.
Size de tavsiye ederim.


Yorumlar - Yorum Yaz