Bir güldü mü herkes güler
Bir ekmeği bine böler
Duvara vurdu mu duvar devrilir
Ağaca yaslansa ağaç evrilir
-Yapma yâ hû!..
Çarşıda selam vermediği yoktur
Üç gün aç gezer, yine de toktur
Ne hekim bilir, ne doktor
Başı ağrımaz
Midesi bulanmaz
Bedava dolanmaz
Kendisi hoştur
Cebi de boştur
-Deme yâ hû!..
Bir garip adamdır vesselam
Nereden gelmiş bilen yok
Ağlasa gözyaşını silen yok
Kendinin elinde mendil
Dolaşıp durur il il
O yetim senin
Bu öksüz benim
Kiminin burnunu siler
Kiminin başını okşar
Kimini taşır omuzunda
Kimini salıncakta sallar
Kimine sıcak ekmek
Kimine para yollar
Yapma yâ hû!..
Bir kış günüydü parkta
Bir genç banka uzanmış yatmakta
Tuttu kolundan kaldırdı
Elini cebine daldırdı
Ne lira vardı, ne kuruş
Seyredeydin o nasıl bir duruş
Şöyle bir kendine baktı, gerindi
Bakışları ummanlar kadar derindi
Ellerini daha dün aldığı ceketinin
Yakalarına götürdü
Tuttu ve sıktı
Birden üstünden sıyırıp çıkardı
Titreyen delikanlıya giydirip
Kaçaklar gibi kaçtı
Halbuki üç gündür açtı
Deme yâ hû!..
Dedim yâ hû!..