Sen gittin gideli bre dilbazım,
Sıklattan uyuştuk kakamaz olduk.
Tavukları yiyor azıttı tazım,
Geyik avlamaya çıkamaz olduk.
Şeyhin baba oldu üç vakit önce,
Gözleri (boz) doğan elleri pençe,
Basıyor ağıdı doktor görünce,
Kalkıyor pipisi bükemez olduk.
Cebimiz delindi paramız bitti,
Borçlular vermiyor umutlar yitti,
Ağustos azıttı incirler yetti,
Züğürdüz evlere bakamaz olduk.
Hava sıklat diye müşteri gelmez,
Gelenin de Ercan kıymetin bilmez,
Ayranımız ekşir yüzümüz gülmez,
Dostların lafını çekemez olduk.
İhlas holding cola çıkartmış aldık,
Kimse içmeyince evlere saldık,
Son umutta söndü umarsız kaldık,
İçimizi kimseye dökemez olduk.
Haber saldık yarenlere yarlara,
Name yazdık ejderlere narlara,
Muhtaç olduk fularlıya çarlara,
Bir somun ekmeği kekemez olduk.
Gazel dolu bostanımız bağımız,
Iscağa dayanamaz erir yağımız,
Dizlerimiz titrer tutmaz bağımız,
Ala keklik gibi sekemez olduk.
Gözlerimiz görmez başımız döner,
Bu devirde ağam geçinmek hüner,
Unuttuk nasıldı kebap ve döner,
Diz ıkıp sofraya çökemez olduk.
Saçın yülümüşler siner durur mu?
Postalın rahamı yoksa vurur mu?
Su akmaz mı köpük yüzde kurur mu?
Mektubun ucunu yakamaz olduk.
Patates soydun mu soğan kırdın mı?
Meyilli duvarda tekmil verdin mi?
Yumurta sağlam mı yoksa kırdın mı?
Biz burda söküğü dikemez olduk.
Oraları nasıl buradan sıcak mı?
Kızları ehven mi baldır bacak mı?
Savurduğun nedir balta nacak mı?
Biz kurtlu kütüğü yıkamaz olduk.
Hastalığın nedir dermanı kimde?
Yatıp süründün mü toprakta çimde?
Derdiyin çaresi yoktur hekimde,
İpliği iğneye takamaz olduk.
Hafif top ne imiş ağırı var mı?
Burdur’un meyvesi incir mi nar mı?
Topu atsan sağır sultan duyar mı?
Biz dolma tüfeği sıkamaz olduk.
Nöbet tutuyorsan değmesin nazar,
Kafanı kaşıma sivilcen azar,
Parola bilmezsen komutan kızar,
Milyemi unuttuk sökemez olduk.
Osman Gazi Turaç kâğıda döktü,
Caner Kavi artık şiiri söktü,
Şeyh posta kuruldu içini döktü,
Toprak kuraklaştı ekemez olduk