Canım keklik istedi ava gideyim dedim,
Hava sisli mi sisli, yağmış elli metre kar,
Daha yolun yarısı bütün azığı yedim,
Çağlamış bizim dere yokuş yukarı akar.
Dokuz tane ördeği düşürdüm ilk atışta,
Av dedin mi hiç kimse rakip olmaz yarışta.
Gidince az öteye gördüm bir alageyik,
Tüfek dilini yuttu elime bir taş aldım,
Uzunca boylu idi üç yüz kilo üstelik,
Tam isabet ettirdim hemen yanına daldım.
Bir çığ indi ki dağdan yönümü bulamadım,
Zor kurtardım canımı geyiği alamadım.
Az öteye varınca baktım etrafa şöyle,
Orada bir solukta ördekleri pişirdim,
Besbelli acıkmışım dokuzu gitti öyle,
İçince bir tuluk su, yolu bile şaşırdım.
Uzanmışım öylece biraz güneş çıkınca,
Elbet dönerim eve avlamaktan bıkınca.
Baktım ki yedi aslan biraz da korktu gözüm,
Kaptım yerden odunu üstlerine yürüdüm,
Atladılar üstüme sandım kırıldı dizim,
Kimini tekmeledim kimini de sürüdüm.
Diğerleri de zaten haşmetimden kaçtılar,
Kefeni iyi yırttım hepsi de çok açtılar.
Aç susuz düştüm yola artık gideyim diye,
Bir hışırtı işittim çalıdan öte yanda,
Evdeki çocuklara olsun diye hediye,
İki dağ keçisini yakaladım son anda,
Yüküm hayalice ağır köye hayli ıraktım,
Melül melül bakınca keçileri bıraktım.
Birden önümü kesti filden büyük bir ayı,
Savurunca pençeyi saçımı teğet geçti,
İnim inim inledi saplayınca kamayı,
Bağışladım canını hızla ormana kaçtı,
Elim boş döndüm diye kimseler laf etmesin,
Yüreği yufka adam ava falan gitmesin.