PROSTAT

Adam elini masaya çarparak yüksek sesle haykırdı: “Bizim vekil vallahi prostat olmuş!” Aradan bir saat geçmeden vekili arayan arayana: “Sayın vekilim geçmiş olsun. Prostat olmuşsunuz. Allah şifalar versin. Çekinmeyin gidin ameliyat ettirin. Şimdi teknik ilerledi. Bir günde hallediyorlar.” Tüm sosyal hesaplarında aynı mesaj: “Sayın vekilimizin prostat olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. Kendisine acil şifalar dilerim.” Ertesi gün gazete manşetleri ve haber yorumlarında durum izah ediliyordu.
A Gazetesi: VEKİLİMİZ PROSTAT OLMUŞ
Prostat Kanseri teşhisi konulan vekilimizin sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Aldığımız habere göre sayın vekilimiz özel bir ambulans uçakla Amerika’ya kaldırılacak ve orada ünlü cerrah Prof. Antony Çehov tarafından ameliyat edilecek. Ancak hayatını kaybetme riski taşıyan vekilimizin moralinin hayli bozuk olduğu bildirildi.
B Gazetesi: VEKİLİMİZ PROSTAT AMELİYATI OLDU
Vekilimiz dün gece ilimizdeki Özel Star Medikal Hastanesinde prostat ameliyatı oldu. Hayli başarılı geçen ameliyat sonrası taburcu edilen vekilimizin yarın bir toplantı için Amerika’ya uçacağı bildirildi. Doktorların seyahat etmesinde bir sakınca olmadığı yönünde rapor verdikleri bildirildi.
C Gazetesi: PROSTAT OLAN VEKİLE HARAÇOĞLU’NDAN ÖZEL KÜR
Prostat teşhisi konulan vekilimize ünlü herbolog Haraçoğlu tarafından özel bir kür hazırlanarak hediye edildi. Bu kürün bir haftada prostatı tedavi ettiği iddia edildi. Kürün peşine düşen Amerika’daki ünlü bir ilaç firmasının daveti üzerine sayın vekilimizin bir hafta sonra sonuçları teyit için Amerika’ya gideceği ve tetkiklerin olumlu olması halinde bu kürün ilaç olarak piyasaya sürüleceği ve gönüllü denek olduğu için vekilimize ilacın satış gelirinden yüzde on pay alacağı gelen duyumlar arasında.
D Haber Sitesi: ŞOK! VEKİLİMİZ PROSTAT YÜZÜNDEN DÖNEK OLMUŞ
Yakalandığı amansız prostat hastalığının tedavisi için yapılan operasyon sonucunda doktor hatası yüzünden vekilimizin cinsiyet değiştirdiği bildirildi. Vatandaşların olay karşısında çok sinirlendiği ve parti önünde “Dönek vekil istemiyoruz” diye pankart açıp protesto gösterileri yaptığı bildirildi.
***
Haberleri okuyan vekil ise küplere binmişti. Bu arada kendisiyle röportaj için gelen gazete ve televizyon muhabirleri ofisin kapısında birbirlerini çiğniyordu. Korumalar meraklı gazetecileri zar zor zapt etmeye çalışırken genel sekreterinin telefonu geldi:
-“Beyefendi basına düşen haberler üzerine sayın genel başkan acilen kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapmanızı bekliyor.”
-“Tamam, beyefendi derhal açıklama yapacağım”
-“Lütfen bir an önce, bekliyoruz.” Bu arada vekilin danışmanı iki büklüm:
-“Efendim gazetecilere kısa bir açıklama yapalım.”
-“Sen o benim doktoru vali beye şikâyet ettin mi? Derhal açığa alsınlar adi herifi. Hasta sırlarını ifşa etmek neymiş görsün.”
-“Efendim aradım. Vali bey adamı açığa aldı ama adam ben kimseye bir şey demedim diye yemin billah ediyormuş. Adam beni de aradı.”
-“Boş ver biraz uğraşsın, yalvarsın inek. Canlı yayın imkânı var mı, bir sor bakalım. Canlı yayın aracı gelene kadar oyala. Çok kısa bir açıklama yapalım. Ben de üzerimi değişeyim. Biraz resmi bir şeyler giyeyim.”
Danışman dışarıda bekleyen gazetecilere durumu aktarmış, yarım saat içinde canlı yayın aracı gelmişti. Ofis salonuna alınan basın mensuplarına ikramlar yapılmıştı. O sırada vekil salona geldi. Emin adımlarla konuşma platformuna çıktı:
-“Değerli basın mensupları sağlık durumum hakkında spekülasyon içerikli abartılı haberler yapılmaktadır. Ben rahatsız değilim. Bu konuda lütfen insanları germeyin. Soru sorulmasını da istemiyorum.
Gördüğünüz gibi gayet rahatım. Basın açıklaması bitmiştir. Çok teşekkür ederim.” Vekil gazetecilerin soru sormasına fırsat vermeden hemen ofisi terk etti. Makam aracında iken araç televizyonunu açtı.
Gezdiği tüm haber kanallarında son dakika haberi olarak basın açıklaması ile ilgili yorumlar yapılıyordu.
Kanal 111: “Son Dakika! Türk ilaç sektörü infialde. Vekilin prostat için kullandığı kürün formülünü Amerika’ya satmasına tepkiler sürüyor. İlaçsan Başkanı Deva Derman “Bu bir ihanettir.” dedi.”
Kanal 99: “Vekilden sert açıklama: “Kişisel tercihlerim kimseyi ilgilendirmez. Durumumdan rahatsız değilim.” Seçmenler parti genel merkezine protesto telgrafı çekmek için postanelere akın etti. Bir grup gösterici “Dönek vekil istemiyoruz” diye vekilin posterlerini ateşe verdi.”
Kanal 00 da ise ünlü jinekolog Serdar Dümen, psikolog Prof. Dr. Asap Sinir, ilahiyatçı Prof. Dr. Alim Hocaoğlu ve ünlü travesti Cici vekilin açıklaması üzerine durum değerlendirmesi yapıyordu.
Renkten renge giren vekil ne yapacağını şaşırmış, sıkıntıdan buram buram terliyordu. Bu sırada telefonu çaldı. Arayan parti genel sekreteri idi:
-“Yahu biz sana kamuoyunu rahatlatacak bir basın açıklaması yap demedik mi?”
-“Efendim yaptım.”
-“Yav kardeşim bu nasıl basın açıklaması?”
- “Sayın Sekreterim ben rahatsız falan değilim dedim ya.”
-“Ne demek rahatsız değilim! Böyle lakırdı olur mu beyefendi? Bu partinin bir şerefi haysiyeti var.
Sizin mezhebiniz geniş olabilir. Biz parti yönetimi olarak çok rahatsız olduk. Çok talihsiz bir açıklama bu.
Kabul edilir değil. Ben bu durumu sayın genel başkana nasıl izah edebilirim?”
-“Efendim yanlış anladınız. Ben öyle demek istemedim.”
-“Daha ne diyeceksin top. Ben bu durumdan rahatsız değilim diyorsun. Genel Başkan kükrüyor.”
-“Ne yapabilirim ki?”
-“Kardeşim, ne demek, ne yapabilirim? Kaç yıllık politikacısın, elbette gereğini yapacaksın!”
-“Gereği derken?”
-“Ulan yüzsüz herif ya istifa edersin ya da biz sizi ihraç ederiz. Gereği bu işte!”
-“Alo, alo”
-…
-“Ulan telefonu yüzüme kapattı. Vay i..ne… Vay şerefsiz…” Vekil karşısında renkten renge giren danışmanına:
-“Doktor bunu yapmış olamaz. Bu dedikoduyu kim çıkardıysa derhal bulun. Hangi rakibim beni böyle sıkıntıya soktu. Bulunsun. Bu adam bulunacak anladın mı? Tüm teşkilat, polis, MİT hatta mafya devreye girsin!” Danışman telefona sarıldı ve sağa sola talimat yağdırdı. Gece yarısı vekilin telefonu acı acı çaldı. Arayan Emniyet İstihbarat Müdürü Muhbir Külyutmaz idi:
-“Sayın vekilim şayianın kaynağını tespit ettik. Şu anda şubede derdest edilmiş vaziyettedir. Yarın sorgulamak için teşriflerinizi bekliyoruz.”
Vekil hemen üstünü başını giyip yola koyuldu. Üç saat sonra şehre girdiğinde direk emniyet müdürlüğüne çıktı. Tüm mülki erkân müdürlükte hazırdı. Vekili derhal sorgu odasına çıkardılar. Vali,  vekile olay hakkında izahat veriyordu ama vekil onu hiç dinlemiyordu bile. Aklı fikri bu adamın kim olduğundaydı. Sorgu odasına geldiğinde gözlerine inanamadı. Gördüğü adam iki gün önce kızının tayini için meclise gelen kırk yıllık arkadaşı Ahmet Efendi idi. Vekil hemen söze girdi:
-“Lan Ahmet beni bitirdin oğlum! Nasıl benim hakkımda bunu söyledin?”
-“Ne söylemişim yahu? Beni buraya getirtmeye utanmıyor musun? Suçum ne benim?”
-“Ulan senin yüzünden adım yuvarlağa çıktı. Bu prostat meselesi nedir ulan?”
-“Ben vekil oldun olalı yaralı bir parmağa işemediğin, kimsenin bir işine yaramadığın için kahvede onun südüklüğü durmuş, prostat olmuş dedim.” O arada vali devreye girip:
-“Sayın vekilim adam doğru söylüyor. O böyle söyleyince kahvedekilerden biri gazeteci olan arkadaşını arayıp “vekil prostat olmuş” demiş. Olay basına intikal edince herkes bir şeyler eklemiş.” Vekil hırsla:
-“Oğlum ne diye hakkımda ileri geri konuşuyorsun?” Ahmet Efendi gayet rahat bir şekilde ve yüksek sesle cevabı yapıştırdı:
-“Ulan seni iş yap diye seçtik. Sen de bir işe yara. Bir yaralı parmağa işe. Prostat mısın, bir damla südüğün çıkmıyor”


Yorumlar - Yorum Yaz