Sana hiç yakışır mı böyle adi bir semer
Kaşı altın, palan da atlas falan olmalı
Yular bozmaz mı seni, gem karizmanı çizer
Sana hadsiz hürriyet, sonsuz talan olmalı

Maho çok geç anladı attığın o kazığı
Verdi köylü eline değneğiyle, azığı
Herkes oh olsun dedi bırak sen de yazığı
Sana güvendim diye şimdi nalân olmalı

İnsanların altında ezilmezsin sen asla
Oduna, suya, yüke yazılmazsın sen asla
Kırk bin Maho bulursun üzülmezsin sen asla
Dağarcığında her an yeni plan olmalı

Duydum ki yerindeymiş halin vaktin bu ara
Anır keyfince anır, yâda geçmeden sıra
Sultan olmuş dediler senden için Mısır’a
Mısır sana az gelir, bu bir yalan olmalı

Demek ki var sana da tav olacak alıklar
Terazisi bozuklar, yol özürlü çalıklar
Suyun kıymeti nedir, ne bilsin ki balıklar
Bunların özendiği mahlûk yılan olmalı

Arsızlıkta zirvesin, süklüm püklüm olsan da
Her çaldığın kapıdan bin bir küfür alsan da
Seninle kim baş gelir, yelkenleri salsan da
Yalakalık mizacın, şeytan lalan olmalı

Gümüş üzengilerin parlamalı güneşte
Pilatinden nalların dans etmeli ateşte
Maiyetin olmalı, sıpa da lazım eş de
Yalnız her birisi de çırpan çalan olmalı

Hemen kazıt mührünü devlet bulsun nalların
Sabah akşam yağlasın dördünü de kulların
Sana biat etsinler, köyün, kentin, illerin
Yaşasın yeni sultan diye ilan olmalı

Sen yükle yine yükü Maho’ların sırtına
Sen devam et eşeğim, bu maskeli partine
Şimdi rüzgâr ekersin, biçeceğin fırtına
Elbet ahir haline bir de gülen olmalı

Sür bu devranı yaşa, kırıt eşeğim kırıt
Arpa beleş nasılsa sırıt, keyfince sırıt
Bu ikbal gemisidir karada bile yürüt
Kaptan dediğin kişi, işi bilen olmalı

Maho’lar küfe sırtta turşu satsın pazarda
Nasıl olsa yol biter, her şey biter mezarda
Bir gün senin kuyunu birileri kazar da
Eh bir de mazlumların ahın alan olmalı