Koç Burcu: Uzun zamandır korkularınızdan azade bir düşünce çimeninde rakibinizle karşılaşacağınız düellonun nasıl sonuçlanacağına bozuk plak gibi takılmaktan vazgeçin artık. Aşkta kaybedeceğinizi başka şekilde kazanacağınızı düşünüyorsanız aldanırsınız. Unutmayan ki aşkta kaybeden yine aşkta kazanır.

Boğa Burcu: Etrafınızda sizin için onlarca pervane olan varken siz hâlâ kendi ateşinizin farkında değilsiniz. Ha bre yalnızlıktan dem vurup kalabalıklarda bir alabalık gibi kendi kendinizin girdabında yüzmeye çalışıyorsunuz. Bıyıklı balıklardan ve ağrımaz başınızı ağrıtacak sözler sarf etmekten ve de farkına varmadan gıybet etmekten uzak durun.

İkizler Burcu: Sabah akşam aynanın karşısına geçip hislerinize tercüman olacak bir “Marko Paşa” arayıp duruyorsunuz. Farlı düşüncelerinizle farklı bir insan olduğunuzu ispatlamaya çalışma huyundan
bir an önce vazgeçmelisiniz. Ruh ikizinizin aynada sizi dikizlediğini zannederek ne var ne yok takıp takıştırarak başkaları arasında seçilme hissiniz aklınızı ıssızlığa götürür. Bu da Allah muhafaza aklınızla aranıza mayın döşemeye sebep olabilir.

Yengeç Burcu : İnsanlara güvenmekle güvenmemek arasında mekik dokuyup duruyorsunuz. Kendinize kızmanız gereken yerde başkalarına kızarak vehimlerinizden kurtulmaya çalışıyorsunuz. Fehim Bey ile vehimleriniz üzerine konuşmayı deneyin. Bu hem sizi rahatlatacak hem de “vehim” ile “fehim”i bir daha karıştırmamanızı sağlayacaktır.

Aslan Burcu : Güçlü bir yapınız var. Herkese hükmedeyim derken gönlünüze hükmedemiyorsunuz. Güçlü olmak, her zaman haklı olmak anlamına gelmez. Ara sıra alttan almanın ruh sağlığınızı koruyacağını bilmeniz gerekir. Kendinize korkulardan bir korkuluk dikerek melun şeytanın vesveselerine kapılıyorsunuz. Vesvese herkese gelir ama siz herkese vesveseyle yaklaşma huyunu bir an önce terk edin.

Başak Burcu : “Şu işim ne zaman olacak, ne zaman ben de eller gibi mutlu olacağım, sancılarım ne zaman sağalacak, bu acılı arabesk yaşantım ne zaman duygu yüklü bir türküye dönüşecek?” diye eşeğin kavak kemirdiği gibi kendi kendinizi kemirme huyunuzdan vazgeçin artık. Dünya sizin etrafınızda dönmüyor. Her isteğiniz, yerine getirilecek beklentisiyle hareket ediyorsunuz. Her şeyin bir vakti saati vardır. Aha bu söz de size küpe olsun: “Vakti gelmeyince burçak yolunmaz.”

Terazi Burcu : Zihninizi yoracak fantastik kitaplardan uzak durmaya çalışın. Ara sıra şiire de yer açın gönlünüzde. Yorgun, argın, dargın olsun başkalarından farkın, çomaktan uzak dursun çarkın, ayrık otuyla dolmasın arkın. Kafanızın dağınıklığına iyi gelir diye ürettiğim bu kafiyeleri bir kahve fincanında kaynatıp orta şekerli bir kahve gibi taştan oyulmuş bir fincana döküp yanına da birkaç imge koyarak içtiğiniz zaman kendinizde olduğunuz zamanlara dönebilirsiniz.

Akrep Burcu : Kendi dünyanızı aydınlatacak bir güneş hayaliyle her sabah arzularınızı bir serap gibi görme alışkanlığını bırakmak zorundasınız. Yoklukla sınanmak kolay, varlıkla sınanacağınız günler gelecek. Sabreden derviş, ne güzel derviş.

Yay Burcu : Acının da kendine has bir tadı var. Yaşadığınız hayattan tat almaya çalışın. Gözlerinizi uzak hayallere dikip yakınınızda dolaşan ilhamlara pencerenizi açın. Şiirsel düşüncelerle besleyin ruhunuzu. Aydınlık günler yakında gelecek, patır patır dökülecek dertleriniz.

Oğlak Burcu : Sesinizi, suskunluğun uzun uzun dehlizlerine salma huyunuzdan vazgeçmelisiniz. Bu tirat size murat olarak geri dönmeyecek, sesinizi aşındırarak arzularınızı kaşındırmayı bırakın artık.

Kova Burcu : “Gün dediğin ne ki biraz aydınlık, biraz yalnızlıktır insan içinde” Yalnızlığın sınanmamış bir ustura olduğunu bilmiyor gibi davranıyorsunuz. Hayata, acıya açılan pencereden bakmayı bırakın. Gönül odanızda yeni bir pencere açın. Ancak bu şekilde içinizdeki nemli düşüncelerden kurtulabilirsiniz. Yukarıdaki tırnak içine aldığım şiiri de gönlünüze muska yapın.

Balık Burcu : Uzun uzun hayaller kurup, saniyelik düşler görmek için uyuduğunuz yeter. Ümitsizliğe kapıldığınız zamanlarda “üç Kulhü bir Elham” okumayı ihmal etmeyin. Bahar bütün canlılığıyla gönül çiçekleri açtırmışken hâlâ kara kışta kalmış düşüncelerle hayatı dolu dolu yaşayamazsınız. Silkelenip kendine dönme vaktiniz geldi geçiyor.