Ne izahat ne tembihat
Gönle beyhude nasihat
Söylersen sende kabahat
Gönül aklı dünden yener.
İç sesi boşa ünlemez
Durup dururken inlemez
Gönül nasihat dinlemez
Gönlü dizginlemek hüner.
Ne dinginleşip durulur
Ne koşturmaktan yorulur
Ne kabahati sorulur
Israrla inada biner.
İçinde yanıp korlaşır
Akıl, sağduyu darlaşır
Baş edebilmek zorlaşır
Yoluna gül döksen çiğner.
İmrendiği zamanlara
Uğradığı limanlara
Anlam yükler dumanlara
Hoş havası ruha siner.
Belli belirsiz niyeti
Müphem kalır mahiyeti
Başa derttir nihayeti
Ruhta yanar ruhla söner.
Yağınca başa kırağı
Gözde tüter gençlik çağı
Mevsimsiz yeşerir bağı
Beğendiği dalda tüner.
Koyduğun sınıra uymaz
Aklın dediğini duymaz
İç güzelliğine doymaz
Devranı kendince döner.
Ne ararsan var gönülde
Yanlışlık bulur bülbülde
Bazen kusur görür gülde
İpsiz kör kuyuya iner.
Üstüne gitsen darılır
Narindir kolay kırılır
Yarası müşkül sarılır
Kendi coşar kendi diner.
Başka dilde yok tekabül
Onsuz ruh tanımı müşkül
Engin, dingin, zengin gönül
Karanlık dünyada fener.
Belli ki gönlünle derdin
Güzel nasihatler verdin
Sanma ki murada erdin
Sen ne önerirsen öner.
Gönül tatmin olmaz azla
Gönlüne yüklenme fazla
Mümkün olduğunca nazla
İmir gönle neler dener.