GÜLE GÜLE

Ekmek almak için gittiğim Türk fırınına, sabah saatleri olduğu için, heyecanla “Günaydın” diyerek girdim. Sonra kasada duran kısa boylu, esmer bayan da bana aynı çeviklik ve aynı heyecanla hemen,
“Buyur abi hoş geldiniz, ne istediniz?” deyince,
“On ekmek, on adet de simit” dedim.
Sabahın köründe on ekmek, on simit isteyince tezgâhtar bayan, hâliyle gülerek ve merakla bana,
“Abi kusura bakmayın ama bu kadar ekmek ve simidi kime alıyorsunuz, merak ettim. Düğün mü var ne?” dedi.
“Derneğe alıyorum, bugün üyelerimizle birlikte kahvaltı yapacağız. Her ayın ilk haftası üyelerimizle birlikte kahvaltı yapıyoruz programımız böyle. Kahvaltıdan sonra da her zaman olduğu gibi yine güncel dünya ve memleket sorunlarını konuşuyoruz” dedim.
Tezgâhtar bayan yine gülümseyerek bana,
“Bu, gündemdeki kara paracıları falan mı konuşacaksınız yoksa abi? Neyi konuşup tartışıyorsunuz anlamadım.” deyince merakını gidermek için,
“Yok yok öyleleriyle kişisel işimiz yok bacım, dünya sistemini ve gidişatını konuşacağız. Aslına bakarsanız konuşulacak yığınla sorun var, sonra o kara paracı dedikleriniz de bu tartışmamızın içinde zaten ancak özel olarak onları konuşmuyoruz tabii.” dedim.
Kasadaki bayan merakla konuştuklarımı dinlerken içeri giren yeni müşteri selâm verip günaydın deyince benim de anlattıklarım bitmeden gelen yeni müşteriyi bekletmemek için mecburen konuşmamı yarıda kesip bayana hoşça kal dedim ve fırından çıktım o da ardımdan,
“Güle güle abi başarılar dilerim.” dedi.


Yorumlar - Yorum Yaz