Saçlarında esen rüzgârın
Samanyolunda bir yılan ıslığı gibi
Uykuma çektiği peşrevler yüzünden
Kaç gecedir sensizliği titredim
Uçup gitti avcucumda öksüz yalnızlık.
Kalabalıklarda bir alabalık
Dokundu aklımdaki misinaya
Korkumun üstüne gün devrildi
Bir vapur iskeleyi ıskaladı
Bir martı kanadı değdi göklere.
Tutuklandım gecenin isinde
Parmaklarım bir ok oldu
Kaşlarına gerildi acılarım
Susamadım avazım yırttı dilimi
Dişlerim çiğnedi acılarımı.
Geleceğin yollara pusatlandım
Yokluğun gizlendi dev aynasına
Bir yıldız takla attı yerin yüzünden
Göğün yanaklarından bir turna öptü
Bir serçe siftindi kuşkularından.
Anamı ağlatan bu girdaplardan
Kaç kez kurtulmaya kulaç attım
Kaç kez yokluğunu doldurdum kadehe
İçtikçe ayıldım aymazlığımdan
Yolamadım saçlarını gecenin.