Nasreddin Hoca, Komutan Yardımcısı, Yersiz Teklif, Tekleyen Motor, Sevap

Nasreddin Hoca

Okulda, öğrencilerime takılır, onlarla zaman zaman şakalaşırım. Onlar da bana, saygıda kusur etmeden espriler yaparlar. Ders esnasında konuyla alakalı çok güzel bir espri yapan olursa da o öğrencime yüz veririm. Bir gün ders sırasında espriler havada uçuşuyordu.
Bir öğrencim:
“Hoca’m, size zamanın Nasrettin Hoca’sı diyebilir miyiz?”
“Sen ne diyorsun oğlum, şimdi çok güzel bir şiir yazana zamanın Yunus Emre’si diyebilir miyiz? İltifatın için teşekkür ederim ama böyle kıyas olmaz.”
Bir başka öğrencim:
“Hoca’m, karşınıza kim çıkarsa çıksın espri yapabilir misiniz?”
“Ortamına göre, saygı çerçevesinde espri yaparım.”
“Peki, Hoca’m, karşınıza Nasrettin Hoca çıksa ne yaparsınız?”
“Çıksın bakalım! Nasrettin Hoca’ya ben yapacağımı bilirim.”
Bu cevap karşısında, sınıf şoke oldu. Bir öğrencim merakla:
“Hoca’m, ne yaparsınız?”
“Ben biliyorum ne yapacağımı.”
“Hoca’m, fazla iddialı olmadınız mı?”
“Hoca’m, çok merak ettik doğrusu. Ona da mı espri yaparsınız?”
“Ben biliyorum ne yapacağımı dedim ya!”
“Ne yapacağınızı hâlâ söylemediniz hocam?”
“Ne yapacağım oğlum, ellerinden öperim.”

Komutan Yardımcısı

Askerliğimi, kısa dönem olarak Antalya’ da yaptım. Henüz dört günlük askerken Ramazan Bayramı için on günlük izin verdiler. Otobüsümüz, Antalya Otogarı’ndan hareket etti. Yolcuların büyük çoğunluğunu, kısa dönem askerler oluşturuyordu. Muavin bizi dinliyormuş, sordu:
“Abi askersiniz değil mi?”
“Evet askeriz.”
Merakla:
“Rütbeniz ne abi?”
Ses tonumu değiştirerek:
“Manga komutan yardımcısıyım.”
“Abi be! Albay ya da yarbay yardımcısı yok. Manga komutanı onlardan daha mı büyük ki yardımcısı oluyor? Manga komutanı nasıl olunur?”
“Ne Hay’dan olur, ne de soydan olur. Manga komutanı boydan olur.” deyince:
“Yine anlamadım abi?”
“Oğlum, askerde en uzun boyluyu manganın önüne dikerler, manga komutanı olur. En kısa boyluyu da en arkaya koyarlar, o da manga komutan yardımcısı olur.” dedim.

Yersiz Teklif

Sene sonuydu, dersler bitti. Öğrencilerin sınıfta sıkıldığı bir sırada öğrencilerden biri:
“Hoca’m, biz bahçeye inebilir miyiz?”
Benim de hiç rızam yoktu. Başka bir öğrenci:
“Hocam, bahçeye inek mi?”
Öğrenciyi işaret ederek:
“İneeekkkkk…”
“Yani hocam, bizi bahçeye salar mısınız?”
“Salaaakkk…”

Tekleyen Motor

Hoca, talebe münasebetleri medeniyetimizin en önemli edeplerindendir. Öğrenci hata yaparsa öğretmen, onu mahcup etmeden hatasını düzeltip doğrusunu öğretir. Hoca da bir hata yapabilir. Hocanın hatasını da talebe düzeltirken edepten uzaklaşmaması gerekir.
Bir derste bir metni okurken, dilim sürçtü, arka sıralardan bir öğrenci fırsat kollarmış:
“Hocam, motor teklemeye başlamış ha!”
“Bu motor elli senedir çalışıyor evlat, ilk defa tekledi. Tabii senin motor, hiç çalışmadığı için teklemiyor.” dedim.

Sevap

Öğrencilerle sohbet ediyorduk. “Müminin kazanmadığı an yoktur. Her fırsatta sevap kazanabilir.” dedim. “Mesela sabah kalktınız, elinizi yüzünüzü yıkıyorsunuz ya! Abdest alırsanız daha sevap olur. Kıyafetinizi giyerken sağdan giyersiniz. Okula gelirken gördüklerinize selam verirsiniz. Bütün bunlar toplumu barıştırır, güzelleştirir. Okulda camii gibi kutsal olduğu için, okula bile sağ ayağımla giriyorum.”
Öğrencilerden biri kalkıp:
“Hocam, sağ ayakla giriyorum diyorsunuz ama her gün okula arabayla geliyorsunuz?”
“Oğlum, önce sağ tekeri sokuyorum.”


Yorumlar - Yorum Yaz