Hey imgelem imgelem
Sen gelmezsen ben gelem
Çatıda saksafon çalıyor bir saksağan
Ve bir ozan oturmuş evde ağlıyor
Bun bir anlam veremiyor anası
Durmadan saçlarını sıvazlıyor
Kafası karışık nedense dünden beri
Hep aynı sözcükleri sayıklıyor
Gözleri belleğindeki soyut imgede
Sanırsın pirinç ayıklıyor
Sonuna kadar açmış volkmeni
Kulakları sağır eden bir hevimetal çalıyor
Daha hiç tanımadığı bir sevgiliye
Soyut mu soyut, dizeler karalıyor
İrtibat kuramıyor sözcükler arasında
Hiç uyak olur mu tamburla keman
Remi düşük bir kompüter bu çocuk
Yahut vokabüleri dar bir papağan
Yopun bir aura oluşturuyor çevresinde
Etrafa saçılan küller ve lavlar
Adrenalini yükselirse kedilerin
Kış ortasında böyle miyavlar
“Okuduğun şiir mi evlat?”
diyor anası
“Hayır, yır!” diyor
Dışarıya çıkmak istiyor bu yağmurlu havada
Postallarını bağlayamıyor
Gecikmiş bir Servet-i Fünun sendromudur bu,
Acemi levanten jargonudur
Birbirine karıştırıyor kırık dizeleri
Gece yazdıklarını gündüz unutuyor