BAKKAL EFENDİ

Bakkal efendiden ekmek istedim.
İçine dikensiz bir gül koy dedim.

Tuhaf baktı bir ok gerili yaylı,
“Başka derdin var mı?” dedi alaylı!

Aklım yüreğimle firarda sandım,
Acil olanları ben sıraladım.

Azıcık sevgi tart, biraz da güven,
Bir tutam ilgiyi unutma hemen!

Yürekle yoğrulmuş birazcık özlem,
Marifet, iltifat, vefalı gözlem…

Basiretler paslı, sabır azalmış,
Kaç gönüle sordum, bitmiş kalmamış.

Bir hüzün çöktü ki yüzüne onun,
Sanki aynada ben, ortaktı sorun!

“Hele bir gel otur, soluklan biraz
Çok akıyor senden dert ile niyaz.

Belli ki ben gibi çok yaralısın,
Sen yürek mehcûru bir yabancısın.

Yürüdüğün yolun yorgunuyum ben,
Bizarı olmuşum, mola ver dinlen.”

Dedi ama içim eridi bitti.
Bir lahza da olsa kasvetim gitti.

Yalnız değilmişim, onu anladım,
Bugün bir dost buldum, yalnız kalmadım.

Demde demi buldum, ahlar amanda,
Bir nefes muhabbet ilaç zamanda.

Değişti iklimi minik dünyamın,
Sırda sır var sanki bu özel anın.

Ya Hû! Ey imtihan, dedik ikimiz,
İki ayrı beden, dertte hep biriz.

Bir dokundum neler neler döküldü,
İçimde biriken paslar söküldü.

Muhabbet sarmalı sardı bizleri,
Kovduk içimizden düzeysizleri.

Bıktık masivanın süfli kahrından,
İlaç maverada gelir yarından.

Ey akılsız akıl, yüreksiz olmaz,
Heybene dikkat et, sevgisiz dolmaz.

Sunduk gönüllere gülden muhabbet,
Ne çok özlemişiz tam da isabet.

Niyazla el açtık Yüce Huda’ya,
Duadan konfeti saçtık semaya.


Yorumlar - Yorum Yaz