TRİBAL ENFEKSİYONLU HAŞİM ABİ

Ramazan’ın feyzini, rahmet ve bereketini arttırmak ve dahi iftarda yediğim iki kıymalı pide ve ayranı eritmek maksadıyla camiye teravihe gittim.
Tam namaza başlarken cep telefonum titredi.
Muhtemelen gereksiz bir mesaj geldi diye düşünüyorum. Münasebetsiz bir banka veya marketin abuk sabuk mesajlarından biridir diye tahmin ediyorum. Hepimize sık sık gelen mesajlar oluyor hani bilirsiniz:
“Tursil bu gece sadece 79.90...”
Mazallah 80 olsa ne yapardık. Ayrıca gece gece niye tursil alma ihtiyacı duyalım yahu! Ya da “bankamızda kefilsiz ihtiyaç kredisi için 3500’e evet diye yazın bir ara gelip kredinizi alırsınız” nevinden mesajlar sanıyorum tabii.
İkinci rekâtta bir mesaj daha... Selam verip bakayım dedim, hangi münasebetsiz huşu ile kıldığım namazda huşumu bozarak sevabıma limon sıkıyor.
Haşim abi mesaj atmış. İlk rekâtta gelen mesaj:
“Kardeşim nasılsın?”
Namazda olduğum için haliyle cevap veremeyince, Haşim abi ikinci mesajı patlatmış:
“Niye cevap vermiyorsun?”
Üçüncü rekâtta geçtik.
Yine bir mesaj, ardından bir tane daha...
Selam verince yine bakayım dedim. Haşim abi mi hastalandı? Selma yengeye mi bir şey oldu? diye düşünüyorum.
Çünkü arada beni arar bizi hastaneye at hoca, der Haşim abi.
Selam verip baktım:
“Artık mesajlara da cevap vermiyorsun.”
Sonraki mesaj:
“Tabii okumuş adamsın, benim gibi bir marangoz ile ne işin olur?”
Namaz şu minvalde devam ediyor:
Cemaatle rükû, secde, semi allahu limen hamide...
Haşim abiden tripler, tekrar selam...
Üst üste Haşim abiden trip yiyorum.
İmam efendi de bugün maaşını mı aldı nedir, uzun uzun ayetler okuyor. Bakara suresi ile devam ediyor mübarek.
Selam verdim tekrar baktım, ne oluyor diye merak ediyorum. Kaçıncı rekâttayım bilmiyorum.
Mesajlar:
“Mahallemizin çocuğu idin, elimizde büyüdün, şimdi mesajıma cevap vermiyorsun”
“Tabii biz kimiz ki, sen bir yazarsın ben bir marangoz parçası”
“Vay be, demek böyle olacaktık!”
“Hatırlar mısın senle balık avlamaya giderdik, ne çabuk unuttun o güzel günleri?”
Haşim abi duygusala bağlamış, triplerden sonra romantik mesajlara geçti. Mesajları okuyanlar Haşim abi ile flört ediyoruz sanır:
“Deniz derindir durulmaz, dostluk ebedidir unutulmaz.”
“Bize, bizi Allah’a götürecek dostlar lazım.”
“Gerçek dost gölge gibidir. Eğilsen de doğrulsan da düşsen de asla peşini bırakmaz.”
“Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım.”
Fesuphanallah...
Huşu içinde kılmayı planladığım namaz Haşim abi yüzünden artık çığırından çıktı.
Kaçıncı rekâttayım bilmiyorum. İmam efendi bu gece çok takvalı, Haşim abi ruh hastası, ben gariban bir kul...
Selam verdik.
Tekrar baktım:
“Kanatlarım yok belki ama senin varlığının verdiği mutluluk ile göklerde uçuyorum.”
“Pardon son iki mesajı yengene atacaktım, yengen köye gitti, yanlışlıkla sana geldi.”
“Çay koydum hatta çekirdek aldım yeriz diye ama mesajlara görüldü atıp dönmüyorsun. Bundan böyle cenazeme bile gelme.”
Allah belanı vermesin Haşim abi!
Şurada teravih kılacaktım ne güzel...
Ergen tripleri ile ömrümü yedin.
Tribal enfeksiyonlu Haşim abiden mesajlar çığ gibi yağıyor.
Esselamu aleykum ve rahmetullah...
Mesaj:
“Vay be... vay be...”
Arkasından cuma mesajı attı.
Sonra bir kedi videosu...
Namaz bitti. Çıktım. Aradım.
“Allah belanı vermesin Haşim abi, yahu namazdaydım, neyin peşindesin sen?”
“Hocam çay koydum, çekirdek de aldım, bir tavla atmayak mı?” diyor.
Hiçbir şey olmamış gibi davranması da ayrıca bir sinir krizi sebebi...
Haşim abi inşallah ishal olursun da koştuğun tuvalet dolu olur!
İnşallah maç izlerken en heyecanlı yerinde elektriğin kesilir!
Canın dondurma çeker de buzluktan aldığın dondurma kabından sarma çıkar...
Tribinin şebekesi tıkanır da içinde patlar inşaaalllahhhh...


Yorumlar - Yorum Yaz