Bir kilo soğana rastladım yolda
Çevirdi başını hopladı gitti
Kartalmış zambutu düştüm peşine
Çürüğü çarığı topladı gitti
Sofradaki tacı kendi kaldırdı
Heybeyi torbayı bastı doldurdu
Otuz lira fiyat beni soldurdu
Zorladı kırk biri yokladı gitti
Kesildi ırahmet kalmadı yağan
Burnumda tütüyor kupkuru soğan
Unuttu eğeşi arıyı sağan
Keskiyi kovana sapladı gitti
Bir zaman yumruğu sallardım ona
Fırlayan cücüğü değerdi cana
Tuz döküp üstüne koyarken yana
Dinledi maziyi hakladı gitti
Sarımsakla soğan gelince yerden
Yıkandı havuzda arındı kirden
Çok acılar çekti ikisi birden
Gözünde yaşları sakladı gitti
Köşkeroğlu adım çok diyar gezdim
Çevrilen dolapta hep hile sezdim
Müdürü arayıp yormaktan bezdim
Suçluyu kapıda akladı gitti
Zambut: Yeşil soğanın ortasından çıkan çiçek kısmı.
Eğeş: Kovanda bal çıkarmaya yarayan, bir ucu yassı ve keskin, diğer ucu kanca biçiminde uzun demir.
Cücük: Kuru soğanın en iç bölümü.