Lafla peynir gemisi yürütmeye çalıştım
Sırtım yufka, hava sert; titreyip üşüyorum
Hariçten laf atmaya fazlasıyla alıştım
Bozuk plak misali tekrara düşüyorum
Kem söz edip haddimi aşmış olabilirim
Kırmış seni, yaranı deşmiş olabilirim
Rüzgar gibi gürlemiş, esmiş olabilirim
Niyetimi saklayıp ikrara düşüyorum
Ustasın kabul ettim; geri aldım sözümü
Kalbimin duvarına astım kırık sazımı
Şuara meclisinde kırarak sol dizimi
Yorgun bir âşık gibi efkara düşüyorum
Kusurumu mazur gör, nüksetti yaralarım
Yazdığım şiir değil, kendimi paralarım
Belki satarım belki sözümü kiralarım
Kesin bir kararım yok, inkâra düşüyorum
Yol değil gittiğim yol; içtiğim su su değil
Kafam karmakarışık söylediğim hu değil
Beni yanlış anladın istediğim bu değil
Aklım dibe çöküyor; hünkâra düşüyorum
Ateş olur gözlerim; toprağı deler geçer
Susuz bir yaprak gibi sararır solar geçer
Dikenlerle avunur güllere güler geçer
Ama seni gördüğü gün nâra düşüyorum
Lafı fazla uzattım, boş yere geveledim
Sesime kulak verip affetmeni diledim
Eleğimi astım ben son unumu eledim
Ve önünden çekildim kenara düşüyorum