Çünkü ses güceniktir; güceniktir görünmez
Çünkü tere bulanmış dilin şairiyim ben
Buna cevap vermezdim tepeden iner inmez
Ağzımı hiç açmazdım bu yumruğu yemeden

Bu saatten sonra ben kalfalık mı edeyim
Ustayı anladım da musta nedir be Memet
Alnım açık, haklısın; taş mıyım, söyle neyim?
Derdim sana gönderdim gülleri demet demet

Kesişme semboliktir; sanırım biliyorsun
Zenit de olsa saat bir zaman gelir tekler
Çırak kabul etmişsin; üstelik gülüyorsun
Ustalık makamına söz söyler mi etekler?

Z raporu almadan dükkândan sakın çıkma
Hesapları iyi yap, sonsuza dek vaktin var
Her fırsat bulduğunda diz üstü yere çökme
Temmuz, değil Ağustos; Eylül deme. Bu pazar.

Okyanusa atmasam; ummana savurmasam
Eline değil bir gürz, bomba alsan aldırmam
İç denizimi, iç de; bak bakalım tuzlu mu?
Sonra pişman olursun; yere düşsen kaldırmam

Kirlenmez bu akar su. Mesel mi? Benim mesel
Şayet zorlanıyorsan bir gözlük öneririm
Omo, alo, pervolle temizlik dünkü masal
Külle paklanırım ben küfle temizlenirim

Sataştığın neyse de; “elbette soracağım”
Kalbinde gizlediğin dostluğun rengi nasıl?
Ben hep o ustaların önünde duracağım
Benimle âşık atma diyeceğim velhasıl

Ben büyük dalgaları tek elimle yıkarım
Sözlerim gemi gibi su üstünde yüzerler
Bütün fırtınalardan ustalıkla çıkarım
Hızıma yetişemez kalburüstü yazarlar

Ustamsın de; kabul et, kulağıma fısılda
Bu âlemde ben gibi büyük usta olasın
Rüştünü ispat edip bir ömürlük fasılda
Allah nasip ederse has şiiri bulasın