Bu atışmalar karşılıklı olarak irticalen değil de özellikle Âşık Feymânî ve Ali Kemal Yiğit’in birbirlerine not bırakarak yaptıkları atışmalardır. Ali Kemal Yiğit ömrünün son yıllarını Kadirli ilçesinde berberlik yaparak geçirmiştir. Akşam mesaisi bittiğinde yolunun üzerinde bulunan Âşık Feymâni’nin evine uğramakta ve Âşık Feymâni’nin kızı Sultan Hanım ona bir yorgunluk çayı ya da kahvesi hazırlarken o da eline geçirdiği herhangi bir kâğıda Âşık Feymânî’ye ulaştırılmak üzere şiir yazar bırakırmış. Daha sonra da Âşık Feymânî bu şiire cevap verirmiş ya da Âşık Feymâni’nin bıraktığı şiire Ali Kemal Yiğit anında cevap yazar Sultan Hanım’a teslim edermiş. Bu nedenle bu şiirde de olduğu gibi atışma dörtlüklerinin sayısı birbirini tutmayabilmektedir.
Ali Kemal Yiğit’in notu:
“Sevgili dostlarım, belki de sizler, Feymânî kardeşimin sözlerine bir yorum yapmak için kafanızı takabilirsiniz ama ben kısaca ifade edeyim. Yani Kemal sen hastasın, Azrail peşinden varıyor, sen adresi mutlaka yanlış veriyorsun demek istiyor. Hepsi bu kadar. Zaten o beni sevmese bunları yazmaz. Ben de esprisini anlamasam cevap yazmam. Bakalım cevap neymiş, okuyalım.”
Âşık Feymânî:
Adresi yanlış mı veriyon Kemal?
Azrail hep devre yere geliyor
Gıybet değil, sen de görüyon Kemal
Gizlisi yok, epeşkere geliyor
Ali Kemal Yiğit:
Feymânî üstadım sen seni yaşa
Dünya dolup taşıyorsa sana ne
Sinyele gerek yok fareden başa
Kedi koltuk kaşıyorsa sana ne?
Âşık Feymânî:
Hilesini buldum ben bu oyunun
Hakkından kurt gelir şirret koyunun
Hiçbir iyi işi olmaz mı bunun?
Her geldiği yere şerre geliyor
Ali Kemal Yiğit:
Ben kimseye minnet etmem yalvarıp
Kuyruğu döşünde olmalı garip
Eceli yetmişse camiye varıp
İt duvara işiyorsa sana ne?
Âşık Feymânî:
Bartıl mı verdin ki hemen aldandı,
Herhal seni multimilyoner sandı
Göller yaylasına iyi dadandı
Sanırsın kazancı, kâra geliyor
Ali Kemal Yiğit:
Hani sen adrese giderdin önden
Hem bugün hesabın çok farklı dünden
Gitsin ömürdense o benimkinden
Gün gedikten aşıyorsa sana ne?
Âşık Feymânî:
Vardığı hastaya su içirmedi
Öyle kıstırdı ki kuş uçurmadı
Ali Kocatürk’ü hiç kaçırmadı
Sağıra, sakata, köre geliyor
Ali Kemal Yiğit:
Bu kadara ömür gelmez ya akla
Dua ettim ölme bin sene bekle
Kardeş seninkini güneşe ekle
Yıldız benim, düşüyorsa sana ne?
Âşık Feymânî:
Listeledi âşıkları saf etti
Talan etti, gıran girdi, maf etti
Fındıklı’yı zor gücele af etti
Defterleri düre düre geliyor
Ali Kemal Yiğit:
Devenin eğrisi başlar boyundan
Emiyorsa kuzu kaçmaz koyundan
Onlar gaddar, zındık vermez payından
Gunduz mezar deşiyorsa sana ne?
Âşık Feymânî:
Hiç bakmadı hutbesine, vazına
Şiirine, bozlağına, sazına
Acımadı Karalı’nın kızına
Unutsa da sora sora geliyor
Ali Kemal Yiğit:
Feymânî çok şükür bağlıyım Hakk’a
Son elbisem cepsiz, takmadım yaka
Sakın ha gücenme, sözlerim şaka
Ali Kemal yaşıyorsa sana ne?
Âşık Feymânî:
O işini hiç bırakmaz yarına
El uzattı nice şahın varına
Şükür ki pas geçmiş senin toruna
Herhalde iz süre süre geliyor
Ali Kemal Yiğit:
Hasan Fındık ile Hasan Özdilek
Postacı İbrahim, Vebali Şelek
Bir hışmınan hem de yelme yepelek
Üzengiye vura vura geliyor
Âşık Feymânî:
Feymânî hayatın yol yokuşunda
Hile olmaz, tetiği düz kurşunda
Ya bende, ya sende, ya şonda, şunda
Birinden birine sıra geliyor