Tâ ezelden pasak tutmaz derimiz
Sabah akşam helâl damlar terimiz
Sofra kurar sohbet sever yerimiz
Gönlü kırmaz canı üzmez garazım
Kara çalmaz hakkı söyler dilimiz
Haram tutmaz çolak olur elimiz
Rükû etmez dimdik durur belimiz
Nâhoş lafı mihman etmez ahrazım
Rânâ kokar eğri çıkmaz sözümüz
Perdelidir yana kaymaz gözümüz
Gıybet etmez insan yemez özümüz
Nüktelidir çam devirmez mecazım
Cehli bilmez âlim olur delimiz
Dosta değmez meltem eser yelimiz
Kilit vurmaz kucak açar ilimiz
Anayurdum bin yıllıktır ibrâzım
Kopuz elde gergin olur telimiz
Bendi yıkar coşkun akar selimiz
Celâl taşar Pir Sultan’dır velîmiz
Boyun eğsem şifâ bulmaz marazım
Gece gündüz efkâr tüter âlemim
Kırık dökük mısra düşer kalemim
Cümle âlem geçti sanır elemim
Kafdağı’ndan deli esen poyrazım