Binbir tehlike gezer, yayalar arasında
Motosiklet meydanı kaldırım görüyorum
E-beşte yürür gibi bakınıp duruyorum
Var mı bu gelen itin tasması kafasında
Yoksa nasıl kaçayım telaşla soruyorum
Aklımda şizofrence planlar kuruyorum
Bu yoldan geçiyorsan uyanık ol uyanık
Sanma ki senin için döşenmiş kaldırımlar
Çokça yapar yıkarlar planlı yatırımlar
Her an mümkün facia kim müşteki kim sanık
Bir sonuca varmıyor analizler ayrımlar
Her an bir şok yaşatır gibi tuhaf durumlar
Yolun ortasına dek barikatlar çıkıyor
Çaycı iskemle dizmiş yaya yola ilerler
Dükkân önü kavgası refüje kadar işler
Kaldırım kâbusları zihnimde birikiyor
Zabıtayı beklesin netameli görevler
Âdet değildir burda sorgulanmaz işlevler
Evden dışarı kaçan özgürlük divanesi
Burada özgür gezmek vallah billah yalandır
Yolun her bir yanında şaşkın gezen yayandır
İnsana zarar verir serbestiyet hevesi
Tepene bir şey düşer dört yanın apartmandır
Biraz hava alayım dersen bu imtihandır
Hızlanmazsam belki de kalacağım sokakta
Vansın merak eylesin evde çoluk çocuğum
İnanmazsanız işte ecel teri boncuğum
Son gecem mi olacak kaldırımdan batakta
Yolun sonunda ne var belki var belki yoğum
Can boğazda dizilmiş sabaha dek kaç boğum
Herkes yolunda gitsin aman bu çile bitsin
İki gözüm aksın ki bilmediğim bu yerler
Dört yanı canavardır nice adamı yerler
Ah ah yürek sesimi belediye işitsin
Kaldırım nedir hele anlatsın gramerler
Kasadaki bütçenin yarısını gömerler
Ne kendimle gezeyim ne dost ahbap gezeyim
Kulağımda bed sesli şarkıcı çığlıkları
Her bahanede coşan alkışlı ıslıkları
Ben şu kaldırımlarda avare miyim neyim
Nedir bende depreşen dışarı açlıkları
Kim verdi bana böyle gezinme salıkları
Çöle bayıra gidip gezeyim doya doya
Beni dört gözle bekler çayır çimen güneşi
Allah’ın sanatının yoktur benzeri eşi
İhtiyatı unutup inmem dipsiz kuyuya
Düşürür mü bilemem başındaki ateşi
Kafa kırmaya yarar belki kaldırım taşı