Dâstân-ı güfte-i korona ez der-lisan-ı hış (u hod; nüsha farkı)
(Kendi dilinden korona destanı şiiri)
Bu dahi korona nam virüsün her zi-hayat gibi öz dilinden yorulduğu ve cins-i insan ve hayvanın kurtulduğu ve derya-yı hayatın küduret-i elem-i ölüm ve gamdan durulduğudur.
Her gün ayrı bir cephede savaşmaktan yoruldum
Hakk’ın pehlivanıydım ben güreşmekten yoruldum
Emr-i Hak’la çok kan döktüm pek can yaktım yoruldum
Vazifem çün bitti biter vuruşmaktan yoruldum
Ayırmadım mümin kâfir imtihan dünyası bu
Ayırmadım fakir zengin imtihan dünyası bu
Ayırmadım hasta hekim imtihan dünyası bu
Görev tamam inşallah bulaşmaktan yoruldum
Ben yorulmam izn-i Hak’la daha çok hun dökerdim
Ta kıyamet gününe dek üstlerine çökerdim
Amma insanlık yoruldu az da mühlet verildi
Biraz da ben dinleneyim boğuşmaktan yoruldum
Kırk gün oldu erbainim ha çıktı ha çıkacak
Fırsatı ganimet bildi kimi taat kıldı çak
İnziva itikâf çille gönül yanık sine-çak
Rabb’e döndü tevbe etti eyledi hep zikr-i Hak
Ancak hiç ders almayanı cehennem paklayacak
Asi münkir gafil ile uğraşmaktan yoruldum
Vuhan’dan da çıktım yola Tahran’da verdim mola
Selam verdim sağa sola Paris, Londra ve Roma
Afrika ve Amerika, Ostralya, Kanada
Cümle cihanı dolaştım dolaşmaktan yoruldum
Ünüm duymayan kalmadı her yana saldı namım
Karada gitti trenim deryaya saldım gemim
Asumana çıktı sadam yerde yayıldı gamım
Büyük küçük cümle cana ulaşmaktan yoruldum
İnkârcılık şükürsüzlük namazsızlık ve zulüm
Yakıp yıkma yalan talan her yanda doldu gülüm
Hak etmişti nankör insan benimle geldi ölüm
Rahmeti gazabı aştı dalaşmaktan yoruldum
Allah’ın evi kapalı, cami cuma tatilde
Yapayalnız geçiyor bak şuhur-ı selase
Hüznile tek ü tenha Hakk’a yöneldin ise
Kârdasın ey arkadaş konuşmaktan yoruldum
Güfte-i Kenan
Rabb’imin bir memuruydun tokatladın dünyayı
Aklın başına alır mı keser mi ağlamayı
Öğrenir mi beraberce insanca yaşamayı
Yoksa yevm-i kıyamette çekeceği azabı
“Dehşetle yerinden fırlar gözler”deki mânayı