Hayat kaynağı dört unsur: Ateş, su, toprak, hava...
İyi gelir hastalığa okunmuş su ve muska
Vaaz terapi, keramet umut, mucize müjde ve dua
İliğimize işlemiş korku, umut kalkmış amuda.
Esiyor rüzgârla verem, kolera, veba, corona...
Kalmayınca dostluk, gökler koşmuyor yardıma
Ateşi yükseltir Nemrut, acı dolar boğaza
Nerede İbrahim ateşi çevirsin suya!
Camus okunmadan çözülmez kısır döngü
Veba bir Sisyphos, Yabancı bir beyhude
Panaleuox susmalı, konuşmalı Rioux dar günlerde
Absürt yaşıyor Mathaeu güya Akıl Çağı’nda…
Kroçer Sonnet dinliyorum İvan İlyiç’in ölürken
İçimi karartıyor ölümle kurulan cümle
Tolstoy değil Dosto, iyidir bu günlerde
Ölüevinden Manzaralar dolduruyor evlere
Evler büyük bir dünya, dünya bir hapishane
Karanlık, korku, sıkıntı, hastalık, hayaletler
Morga sığıyor saraya sığmayan cüceler.
Herkes içinin yeraltından yazıyor notlarını
Kimi Balzac oluyor, kimi Hogo ve Baudleare
İyi kitaplar yazmış Nietzsche’yi bilmiyorlar
Zerdüş’ü konuşturup Deccal’ı etmiş ifşa
Ne zaman inanacak uygarlık bu meczuba.
Korkmayın, ölüm ateşten, sudan ucuz!
Para etmiyor artık Nemrut’un odunları
Ne kefen parası, ne telkin, ne de iskat
Dar Kapı’da insanlar, günahlar kat kat
Artık ne savaş var ortada, ne sevişme gönlünce
İzin vermiyor Mefisto öpmeye sevgilimi
Marguez aşk yaşıyor, biz kavga coronada
Evde kal diyor Anayasa, aykırı şiire Anayasa.
Dünya bir sahne oyuncu bil ki Shakespeare
Kadınlar Ophelia, erkekler bir Othello
Âdem’den Havva’ya bitmez ihanet
Deha ile delilik arasında durur Hamlet
Kimi veba, kimi kolera, kimi corana…
İnanmadı kimse bir ata sarılıp ağlayana
Windsor’un Şen Dulları dahi girerken yasa
Temiz olan ne kaldı bu çürüyen dünyada?