Unuttuk vefayı, kızarmaz yüzler
Gönül ikliminde pişmek gerekir
Meclisten dışarı söylenen sözler
Gönül iklimine, düşmek gerekir
Dünya yalanmış, yalandan öte
“Oşt” demek şuç oldu sokakta ite
“Pire itin oldu, bit de yiğide”
Engeller kâr etmez aşmak gerekir
Nedenler, niçinler sorulmaz oldu
Üç beş kelâm için durulmaz oldu
Komşudan komşuya varılmaz oldu
Söylemek kâr etmez, gitmek gerekir
Hatır kalktı, gönül tahtı sallanır
Sahtelerse gerçek gibi allanır
Meseleler budaklanır dallanır
Sızlanmak kâr etmez, çözmek gerekir
Söylersin nokta nokta, satır satır
İnsanlık da gitti, kayboldu hatır
“Söz uçar, kalır yazı” en güzel sır
Okumak kâr etmez, yazmak gerekir
Güzellik adına keserken kılıç
Doğruyu söylemek olunca suç
Oyunlar son değil, belki başlangıç
Dövünmek kâr etmez, bozmak gerekir
Karşılık bekleme dünya içinde
Umudu arama riyada, kinde
“İlimse baş tacı olsa da Çin’de”
Aramak kâr etmez, bulmak gerekir
Aydınlım nerede, ne zaman gelir
Yaradan her şeyi, her şeyi bilir
Karşılık bekleme ödül verilir
Beklemek kâr etmez, koşmak gerekir