Ben de şu dünyaya geldim geleli
Gönül konduracak bir dal bulamam
Öküz alam dedim, bir çift süreyim
Ben bu kârın bir kolayın bulamam
Çiftçi olsam ufak ufak sür derler
Biter ise gel git bunu der derler
Şahna gelür gel hesabın gör derler
Bir kalbur samanı iki bölemem
Çoban olsam dağ başında gez derler
Köşger olsam hâcetlerin düz derler
Sarraf olsam altun eksik boz derler
İki akçe hesabını veremem
Serçe olsam gel havadan uç derler
Kayıkç’olsam ur küreği geç derler
Terzi olsam al sındıyı biç derler
Parmağım makas önünden alamam
Ağa olsam men gezerem havayî
Leblebici olsam delerim tavayı
Saka olsam koyuveririm kovayı
Men kovamı su elinden alamam
Me’zin olsam minareye çık derler
Hoca olsam sağa sola bak derler
Âşık olsam üç dört türkü yak derler
İki çift cevabı birden veremem
Nalbant olsam nalla derler katırı
Kasap olsam salla derler satırı
Hamamc’olsam yudururlar natırı
Ben bu kârın hiçbirini bilemem
Yeniçeri olsam topu sokulur
Güzel olsam gelen giden takılır
Afyonc’olsam yağ sandıktan dökülür
Men kutumu el elinden alamam
Efendi olsam sardırırlar sarığı
Şahna olsam kullanamam çarığı
Şakird olsam çektirirler küreği
Üstad olup kaynağını veremem
Berber olsam gel baş tıraş et derler
Sail olsam İstanbul’a git derler
Dellal olsam gel şu malı sat derler
Ben çarşıda müşterisin bulamam
Kaygusuz’am, dağ başında oturur
Çeker kısmetin ayağa getirür
Şah’a söylen kalpte bir yer götürür
Yimeden gayrı hiçbir şey bilemem