Bilmem bu şehirde ne kâr edeyim
Yitirdim aklımı başta dururken
Dedim bu yerlerden firar edeyim
Rast geldi bir kimse çekip giderken
Sözün tutup hele dinledim anı
Varıp bir köşede tuttum mekânı
Çiftçi oldum ele aldım sabanı
Öküzlerim öldü tohum ekerken
Kalayc(ı) oldum kalayladım kapları
Hep kırıldı tavaların sapları
Hekim oldum düzdüm ecza hapları
İçen zehirlendi ilaç ederken
Bakkal oldum oldu mekânım kapan
Yüz çevirdi bizden cümle bezirgân
Bala yağa düştü üç beş bin sıçan
Fıçıların ağzın açıp kaparken
Ciğerc(i) oldum ciğer döndü al kana
Paçac(ı) oldum bir kelp düştü kazana
Gemic(i) oldum çıktım bahr-i ummana
Gemiyi batırdım yelken açarken
Yeniden kendime bir sanat buldum
Çapayı kazmayı elime aldım
Varup bir şehirde bahçıvan oldum
Şehri suya boğdum bostan sularken
Terzi oldum kesemedim çuhayı
Balıkç(ı) oldum balık yuttu oltayı
Kasap oldum ele aldım baltayı
Parmağımı kestim gerdan kırarken
Yeniden kendime bir sanat buldum
Bu kuru kavgadan ben de usandım
Bir sabah namazı camiye vardım
Papucum çaldırdım namaz kılarken
Berber oldum çok kulaklar kaptırdım
Çok kelleye yıldızları saydırdım
Çulha oldum dedim işim uydurdum
İki kolum çıktı mekik atarken
Dabak oldum serdim bir iki meşin
Köpekler vermişler parasın peşin
Yiyip kurutmuşlar kurusun yaşın
Rast geldim üstüne ağzın silerken
Hayırsız olduğum benim bildiler
Beni şehirlerden taşra sürdüler
Çoban oldum üç beş koyun verdiler
Hepisin kurt yedi çakal koğarken
Gedaî’yim dedim âlem inandı
Pasban oldum çarşı büsbütün yandı
Tellal oldum alışveriş kapandı
Katırı çaldırdım eşek satarken